Bakan Şimşek: Daha az kırılganız

İrem Çağla ZİNCİRLİ- Ataberk KURT/İSTANBUL,(DHA)
Oluşturulma tarihi: 07 Kasım 2025 20:07
16. Boğaziçi Zirvesi’nde konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, şunları söyledi: “Türkiye, büyümesini büyük ölçüde iç talebe dayandırıyor ve hizmet ihracatının bu yıl net bazda 65 milyar doları aşması bekleniyor. Ticaretin parçalanması yeni normal haline gelirse Türkiye bununla nasıl başa çıkabilir? Ticaretimizin büyük bir kısmı serbest ticaret anlaşmalarımızın olduğu ülkelere yönelik olduğu için daha az kırılganız. 54 ülkeyle serbest ticaret anlaşmamız var ve komşu coğrafyamızdaki ticaret de dahil edilirse, daha az kırılganız.” Toplam ihracatın yüzde 100’ü dahil.” “Bunların 80’den fazlası dost ülkelerden. Gördüğünüz gibi nispeten daha az kırılgan olacağımızı düşünüyoruz” dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Uluslararası İşbirliği Platformu (IIP) tarafından bu yıl 16’ncı kez düzenlenen “Küresel Zorluklar: Yeni Gerçeklere Uyum” ana temasıyla düzenlenen Boğaziçi Zirvesi’nin ikinci gününe katıldı. Burada konuşan Şimşek, şunları söyledi: “Küresel ekonomi politikası belirsizliği bu yılın başlarında zirveye ulaştı. Ölçek dışı seviyelere ulaştı. Biraz azalsa da hala son derece yüksek. Aynı şekilde küresel ticaret politikası belirsizliğine baktığınızda aynı tabloyu görüyorsunuz. Peki bu kadar aşırı belirsizliğe neden olan zorluklar neler? Elbette ticarette parçalanma var, yüksek küresel borç var, yaşlanan nüfus var. Yapay zeka üretkenliği artırma konusunda muazzam bir potansiyel vaat ediyor ama aynı zamanda teknoloji paylaşımı ve bölgesel açıdan tablo karmaşık. Yaklaşan bir iklim “Afetler de endişe verici bir durum ve etrafa baktığımızda birçok çatışma ve gerginlik görüyoruz” dedi.
“GERÇEK GSYİH BÜYÜME ORANI %4,8 YAKININDA”
Şimşek, şöyle konuştu: “İçinde bulunduğumuz küresel tablo bu ve bu yılki Boğaziçi Zirvesi’nin teması da bu. Peki bu ne anlama geliyor? Demek ki küresel büyüme beklentileri mütevazı. IMF her yıl 5 yıllık büyüme projeksiyonu yayınlıyor ve son yıllarda bu oran yüzde 3’lerde takılıp kalıyor. Geçmişte, küresel mali krizden önce, ticari korumacılık gibi gelişmelerden önce, 5 yıllık reel GSYH büyümesine ilişkin tahminler yüzde 4,5-5 civarındaydı. Dolayısıyla düşük büyüme açıkça yeni hale geldi.” normal. “Peki Türkiye nasıl bir yol izledi? Geçen yüzyıla baktığınızda reel GSYİH büyüme oranı yüzde 4,8 civarında. Son 22-23 yıla bakarsanız bu oran yüzde 5,5’e yakın” dedi.
“Hizmet ihracatının bu yıl net bazda 65 milyar doları aşması bekleniyor.”
Şimşek, şöyle konuştu: “Yatırım açısından hangi ülkelerde olmak istersiniz? Büyümesini iç talep ve hizmet ihracatına dayandıran ülkeler. Çünkü korumacılık henüz hizmet bileşenini etkilemedi. Mal ticaretinde gördüğümüz türden bir korumacılıktan bahsediyoruz. Dolayısıyla bu ülkelere baktığımızda Türkiye’nin de onlardan biri olacağını düşünüyorum. Türkiye büyümesini büyük ölçüde iç talebe dayandırıyor ve hizmet ihracatının bu yıl net bazda 65 milyar doları aşması bekleniyor. Ticarette parçalanma yeni normal haline geldi, Türkiye bu durumla nasıl başa çıkabilir? Çünkü ticaretimizin büyük bir kısmı daha az kırılgan. “54 ülkeyle serbest ticaret anlaşmamız var ve en yakın coğrafyadaki ticareti de hesaba katarsanız toplam ihracatın yüzde 80’inden fazlası dost ülkelerle yapılıyor. Gördüğünüz gibi nispeten daha az kırılgan olacağımızı düşünüyoruz. Dediğim gibi bu noktada fazlalık hizmetlerimiz kritik önem taşıyor. Ancak tabii ki oturup ticaretin parçalanmasının bizi etkilemesini beklemeyeceğiz. Bu bağlamda Basra Körfezi’nden Türkiye’ye kadar uzanacak Yeni Kalkınma Yolunu hayata geçirmeye çalışıyoruz.”
“KÜRESEL BORÇ ORANI SON YILLARDA HIZLA ARTTI”
Şimşek, şöyle konuştu: “Küresel borç oranı son yıllarda hızla arttı. Türkiye’nin toplam borç oranı yüzde 89 iken dünyada ve gelişmekte olan piyasalarda bu oran 240 ile 320 arasında. Bu ne anlama geliyor, bize nasıl bir avantaj sağlıyor? Finansal alanınız varsa küresel zorlukların üstesinden gelirsiniz. Mesela yapısal reformların dönüşümü ve uygulanması kaynak gerektirir. Düşük borç ve güçlü bir mali durum, hazırlıklı olmasanız bile karşılaştığınız zorluklara kaynak ayırabileceğiniz anlamına gelir. Tabii verimliliği artıracak altyapı yatırımlarına da öncelik veriyoruz.” “Hadi gidelim” dedi.
Şimşek said: “Technology is not working very well today, it is going too fast or too slow. If you look at the AI Readiness Index, it is an index created by the IMF that evaluates developed and developing economies. We are in a better situation than developing markets. In the coming years, we will invest in the expansion of fiber capacity, in 5G+ investments, which are already continuing, in large data centers and nuclear power plants. Because AI requires energy. We are not in the race to create large language models, although there are some Turkish companies that are trying “What we want is to encourage applications that will take advantage of these large language models, because this is where the productivity gain will happen the most,” he said.
Bakan Şimşek, şöyle konuştu: “Yeşil dönüşüm Türkiye için bir diğer stratejik alan. Küresel ısınmaya ve iklime karşı sulamaya 20 yılda 90 milyar dolar yatırım yapıldı ve yenilenebilir enerji yasaları çıkarıldı. Oxford ve Cambridge’in araştırmalarına göre Türkiye, dünyayı yeşilleştirme potansiyeli açısından altıncı sırada yer alıyor. Ayrıca yeşil dönüşüm, 2030 yılına kadar 4,5 trilyon dolar değerinde yeni pazar fırsatları sunuyor.”
“1.400 AKTİF PROJEYİ GERÇEKLEŞTİRİYORUZ”
Şimşek, şöyle konuştu: “Çatışmaların hakim olduğu bir dönemde yaşıyoruz. Önümüzdeki dönemde savunma harcamalarının önemli ölçüde artması bekleniyor. 20-25 yıl önce savunma harcamaları yıllık 1-1.2 trilyon dolar civarındaydı. Önümüzdeki 10 yılda yıllık savunma harcamalarının 6 trilyon dolara kadar çıkması bekleniyor. Neden? Çünkü NATO ülkeleri savunma harcamalarını artırma taahhüdünde bulundu ve Avrupa Birliği de mali kısıtlamaları hafifletti. 2,7-2,8 arası bir artıştan bahsediyoruz. Türkiye bu alanda iyi konumlanmış durumda,” Şu anda 1.400 civarında aktif projeyi hayata geçiriyoruz, bu da geliştirilmekte olan ürünlerin ivme kazandığı anlamına geliyor. Bu yılın ekim ayı itibarıyla yıllık savunma ihracatımız 8 milyar dolar düzeyinde ve sadece bu yıl hava savunma alan dünyada 11. sıradayız. Üzerinde çalışılıyor.


