İznik Gezilecek Yerler – İznik’te Gezilecek Tarihi ve Turistik Yerler, Az Bilinen Fotoğraf Çekilecek En Güzel Doğal Mekanlar
Pek çok tarihi esere ev sahipliği yapan bu bölgede bazı eserler hala gün yüzüne çıkmayı bekliyor. Bu tarihi yerde günübirlik gezilecek yerlerde kendinizden bir parça bulacaksınız.
İZNİK GEZİLECEK YERLER
BERBER KAYA
İznik’in doğusunda yer alan bir tepenin eteğindedir. Yek pare kayadan oyulmuş büyük bir oda şeklinde mezar anıtıdır. Zemininde mezarlar bulunmaktadır.M.Ö. II. yüzyıla ait olup Hellenistik dönemin İznik’teki önemli bir örneğidir. Devasa boyuttaki bu lâhdin Bithynia Kralı II. Prusias’a ait olduğu öne sürülmektedir.
BEŞTAŞ (OBELİSK)
Kentin kuzeyinde bağlar arasında yükselen bu mezar anıtı, eski Roma yolu üzerindedir. Beştaş,Nişantaşı, ve Dikilitaş adları ile de bilinmektedir. Üzerindeki Yunanca kitabeden I. yüzyılda C. Cassius Philiscus’a ait olduğu anlaşılmaktadır. Anıtın tepesindeki altıncı taşın üzerinde bir kartal veya zafer tanrıçası Nike’nin heykeli olduğu sanılmaktadır. Anıtın bir yönünde ise Philiscus’un heykeli olduğu kalan izlerden anlaşılmaktadır. Mezar anıtı 12 metre yüksekliktedir.
HYPOGE
Elbeyli Beldesi’nin Hespekli mevkiinde benzersiz bir yeraltı mezarıdır. IV – V. yüzyılda yapıldığı anlaşılmaktadır. Tavanı ve duvarları erken Hıristiyanlık döneminin tipik renkli freskoları ile kaplıdır. Mezar odasında üç adet mezar yer alır.
DÖRTTEPELER TÜMÜLÜSÜ
Elbeyli Belediyesi mezarlığı içindedir. Tümülüs’te iki anıt mezar belirlenmiştir. İlk mezar yol kenarındadır. Dromosiu dikdörtgen mezar odası ile iki yanında ikişer kilisesi bulunmaktadır. Diğer mezar İse beyaz mermerden yapılmış mezar odası ile kaba taş ve ağaçlarla örtülüdür.
SENATÜS (BİZANS SARAYI)
Sarayın 4. yüzyılda yapıldığı katî olup halen göl suları tarafından örtülmüştür. Zemin mozaikleri toprak altında mevcut olup Hristiyanların Teslis ve İsa’nın ulûhiyeti, insaniyeti münakaşalarını yapan 318 papazın ilk Konsili 325 yılında burada akdolunmuştur. 787 yılında Ortodokslar arasında Azizlerin tasvirleri hakkında çıkan ihtilâfın münakaşası için toplanan 7. Konsil de burada toplanmıştır.
İSTANBUL KAPISI SURLARI
İznik’in çevresini beş kenarlı çokgen şekilde kuşatan surlar 4970 metre uzunluğundadır. İznik’in iki ana caddesinin kesiştiği noktadan bakıldığında, dört ana kapı görünür. Hellenistik dönemde inşa edilmeye başlanan surlar, Roma ve Bizans dönemlerindeki yeni ilavelerle günümüzdeki şeklini almıştır. Kentin dört ana kapısından günümüze Lefke Kapı ile İstanbul Kapı sağlam ulaşabilmiştir. Yenişehir Kapı kısmen, Göl Kapı tamamen yıkıktır. İstanbul Kapıda tiyatrodan getirilen masklar bulunmaktadır, İstanbul ve Lefke kapısında mermer kabartma friz parçalarının da kullanıldığı görülmektedir.
TİYATRO
İznik Antik Tiyatrosu göl kıyısı ile Yenişehir Kapı arasında geniş bir alana inşa edilmiştir. Tiyatro, İmparator Traianus döneminde Bithynia prokonsülü (valisi) Plinius’un çabalarıyla 111-112 yıllarında yapılmıştır. Tiyatro, XIII. yüzyılda toplu mezarlığa dönüştürülmüştür. Daha sonraki yıllarda içinde kilise, saray ve Osmanlı seramik atölyeleri ve çini fırınları yapıldığı, yapılan arkeolojik kazılarda ortaya çıkarılmıştır.
BÖCEK AYAZMA
Koimesis Kilisesi yakınındadır. Üstü kubbe ile örtülü, yuvarlak bir yapıdır. Hyakinthos Manastırının bir bölümü olduğu sanılmaktadır. Ayazma VI. yüzyıldan günümüze sağlam gelmiş eserlerdendir.
KOİMESİS KİLİSESİ
Piskopos Hyakinthos tarafından VIII. yüzyılda yaptırılmıştır. Hyakinthos Manastırı’nın bir bölümü olduğu sanılmaktadır. 1065 depreminde yıkılmış, Koimesis Kilisesi kalıntıları ancak ilavelerle tamir edilmiştir. Kilisenin mozaikleri ve ikonaları 1807’de İznik Metropoliti Daniel’in isteği üzerine yenilenmişti.
İZNİK AYASOFYA CAMİİ
İki ana caddenin kesiştiği yerde, kentin tam ortasındadır. Bizans dönemi eseridir ve tahminen XI. yüzyıldaki depremden sonra yenilenmiştir. 1331 yılında Orhan Gazi Camii adını almıştır. Deprem ve yangınlarda tahribe uğramıştır. XVI. yüzyılda Mimar Sinan tarafından büyük ölçüde değişikliğe uğratılmış ve yenilenmiştir.